Beyindeki normal hücrelerin anormalleşerek büyümesi sonucunda kötü huylu ve iyi huylu olarak kitleleşen yapılar beyin tümörleri olarak nitelendirilirler. Beyin tümörleri yeni doğan çocuklar dahil olmak üzere tüm yaş dönemlerinde görülürler. Orta yaş sonrası özellikle kanserli hastaların büyük bir bölümünde kanserin yayılması ile beyinde tümör ortaya çıkabilir. Meydana gelen kitle kafatası içi basıncının artmasına sebep olarak beyin üzerine baskı yapmaya başlar ve birtakım olumsuz belirtiler gösterir. Beyin tümörlerinin erkenden teşhis edilebilmesi çoğu kez hastanın hayatını ve yaşam kalitesini etkilemektedir.

Beyin baskı altında normal yapısını kaybederek işlevlerini yerine getiremez hale gelir ve başlıca aşağıdaki belirtiler söz konusu olur:

1- Baş ağrısı

2- Epilepsi benzeri bayılmalar

3- Vücudun bazı bölgelerinde kısmi felçler

4- Şiddetli kusmalar

5- Bazı fiziksel yeteneklerimizin kaybı

6- Kişilik bozuklukları

Baş ağrısı, beyninde tümör olan hastaların ancak %60 ında baş ağrısı görülür. Hastalarımız ağrının son bir kaç ayda ortaya çıktığını ve gittikçe şiddetlendiğini ifade eder.

Bulantı kusma, Baş ağrısı ile birlikte bulunması ve özellikle birkaç gün ya da haftadır mevcut olması önemlidir. Ancak burada baş ağrısı ve kusmanın uzun süredir mevcut olması migren düşündürür.

Çift görme ve görme bulanıklığı, Baş ağrısı ile birlikte veya baş ağrısı olmaksızın ortaya çıkan çift görme, bulanık görme, görmenin azalması beyin tümörlerinin ilk belirtisidir.

Kol ve bacakta kuvvetsizlik, beceriksizlik, dengesizlik, Son zamanlarda ortaya çıkan vücudun sağ yada sol yarısında uyuşmalar, ellerde güçsüzlük, uyuşukluk , beceriksizlik görülebilir . Yürürken “sarhoşvari yürüme” ve “dengesizlik” bir beyincik tümörünün belirtisi olabilir.

Konuşma bozukluğu, Konuşamama, anlama güçlüğü, konuşurken yanlış kelime ifadeleri yada sarhoşvari konuşma keza beyin tümörlerinin ilk bulgusu olabilir.

Sara nöbetleri (epilepsi), Bilinç kaybı olarak ya da olmaksızın istem dışı kasılmalar, panik atak tarzında kendini kötü hissetmeler bir epilepsi çeşidi olabilir. Özellikle 20 yaş sonrası ortaya çıkan bu tarz nöbetler aksi ispatlanana kadar beyin tümörüne bağlı olduğu düşünülerek araştırılmalıdır. 

Beyin tümörlerini ana hatları ile ikiye ayırmak mümkündür…

Beyin tümörleri genellikle birincil ya da ikincil olarak sınıflandırılırlar ve bunlar (genellikle) vücudun herhangi bir yerinde başlayıp beyine metastaz yapanlar ve beyinde oluşanlardır. 9 yaş altı ve 55 yaş üstü daha sıklıkla görülen beyin kanserlerine, beyaz ırkta ve erkeklerde daha çok rastlanır.

 1- İyi huylu tümörler: Yavas üreme hızına sahiptirler. Ayrıca beyin dokusundan kolaylıkla ayrılabilirler ve tümü veya tümüne yakın kısmı çıkarılabilir. Bu nedenle ameliyat sonrası sonuçları çok iyidir. Ancak, tümör iyi huylu olsa dahi, beyinde hayati önem taşiyan, hassas bölgelere yerleşmiş ise sonuçlar maalesef yüz güldürücü olmaz.

2- Kötü huylu tümörler: Çok hızlı ürerler. Çamur kıvamındadırlar. Bu nedenle ameliyatla tamamen alınamazlar. Ameliyat sonrası belli bir zaman süresi içinde tekrar büyüyerek beyine baskı yapmaya devam ederler. Kötü huylu tümörleri de üreme hızlarına göre sınıflara ayırmak mümkündür. Ameliyattan sonra 5-6 yıl yaşama şansı veren tümörler oldugu gibi 5-6 ayda yenilenerek hastanın ölümüne neden olan tümörlerde vardır.

 Beyin tümörlerinin tedavisi cerrahidir. İster iyi huylu, ister kötü huylu olsun, tüm tümörler cerrahi olarak tedavi edilirler. Ancak bazı durumlarda cerrahi uygulamak mümkün olmayabilir. Şayet tümör beynin çok hassas olan bazı hayati bölgelerine yerleşmişse bu bölgelere dokunmak hayati tehlike yarattığından tümör yerinde bırakılabilir. Bu durumda sadece ışın tedavisi ve ilaç tedavisi (kemoterapi) uygulamasi yapılabilir.

 Vücudun diğer bölümlerinde oluşan tümörler beyine yayilabilir. Buna metastaz denilmektedir. Özellikle akciğer kanserleri beyine yayılabilirler ve kötü huylu tümörlerdendir. Cerrahi müdahale yapılsa bile sonuçlar yüz güldürücü degildir. Hatta bazi vakalarda bir kaç tane odak halinde yayilma varsa cerrahi bile uygulanmayabilir. Hasta kemoterapi ve ışın tedavisine alınır.

BEYİN TÜMÖRLERİNDE SINIFLAMA

 HİPOFİZ ADENOMLARI 

Hipofiz adenomları hormon salgılayanlar ve hormon salgılamayanlar olarak iki ana gruba ayrılır. Hormon salgılayanlar genelde salgıladıkları hormona bağlı olarak belirti verirler. Hormon salgılamayan adenomlar ise uzun zaman belirti vermezler. Ancak optik sinire (Görme ile ilgili sinir) baskı yaparak görme bozukluklarına neden olurlar. Hormon bozuklukları, adet düzensizlikleri veya olmaması, memeden süt gelmesi, aşırı şişmanlama, hızlı boy uzaması, ellerde, ayaklarda ve çenede büyüme hormon bozukluklarının belirtilerindendir ve doktora başvurulması gerekir. Tümör boyutları çok artarsa kafa içi basıncı arttırır ve baş ağrısı, bulantı ve kusma şeklindeki genel belirtilere neden olur.

 MENENGİAL (BEYİN ZARINA AİT) TÜMÖRLER
Menengiomlar genelde büyüyerek kafa içi basıncının artmasına ve baş ağrısı, bulantı, kusmaya neden olurlar. Epilepsi (Sara ) nöbeti de görülebilir. Ayrıca bu tümörler yerleştikleri yerlere göre de belirti verirler. Optik sinir (Görme siniri) yakınında yer alanlar görme bozukluğuna neden olur iken hareketle ilgili beyin bölgesine yakın olanlar felçlere neden olabilirler. Bu nedenle beyin fonksiyonlarındaki bozukluklarda gerekli tetkikler yapılmalıdır

METASTATIK TÜMÖRLER

Metastatik tümörler vücudun diğer bölgelerindeki tümörlerin beyin dokusuna sıçraması nedeniyle oluşan tümörlerdir. Bu tümörler kafa içi basıncını arttırarak ve/ veya yerleşim yerine göre sinir sistemi hasarı oluşturarak belirti verirler. Genelde bu tip sıçramalar tümörlerin ilk belirtisi olabilir. Bu tümörler radyolojik olarak da görüntülenebilen geniş ödem oluştururlar.  

KÖŞE (PONTOSEREBELLAR) TÜMÖRLERİ

Bu tümörler beyin dokusunun bir bölgesine yerleşmiş tümörlerdir. İşitme siniri tümörü ( Akustik nörinom) sık olarak görülen tümördür. Ayrıca menengiom ( Beyin Zarı Tümörü ) ve epidermoid tümörlere de rastlanır. Beyin tümörlerinin genel belirtilerine ilaveten bu bölge tümörlerinde işitme ve denge bozuklukları da görülmektedir. Bu tümörler küçük boyutta yakalandığında işitme korunabilir. Tümör çok büyük ise işitme korunamadığı gibi Fasial (Yüz) Siniri de etkilenebilir. 

GLİAL (BEYİN DOKUSUNA AİT) TÜMÖRLER

Bu tümörler genelde kötü huylu olup beyin dokusu içinde büyürler. Belirtileri genel belirtilerdir. Yine yerleştikleri bölgelere bağlı olarak belirtiler verirler. Epilepsi ( Sara nöbeti) bazı hastalarda ilk belirti olarak ortaya çıkabilir.

 

Bir yorum bırakın